Akşam yemeği için okulun yemekhanesindeydim. Yemek kalmaz endişesiyle alelacele koridorda ilerlerken panodaki yazı gözüme takıldı. Geri döndüm, biraz geçtikten sonra. Algıda seçicilikten miydi yoksa başka bir adı mı vardı denk gelmemin nedeni bilemiyorum. Yakın zamanda önem verdiğim birinden duymuş olmamdı belki de o cümlenin aklıma takılması. Üstelik yönetmenin adı da onu anımsatmıştı bana. Üstün körü bakıvermiştim. Nasılsa yemekten sonra detaylıca bakarım diye düşünüyordum. Yemeğimi yedikten sonra afişi incelediğimde saat 18.40'dı. Tiyatroysa bu akşam ve 19.00'daydı. Cebimdeyse son nakit param kalmıştı. Gidip gitmemekte biraz düşündüm. Üstelik zaman açısından da çabuk olmalıydım çünkü daha yurda dönecek ve 12-13 dk'lık bir mesafeyi yürümem gerekecekti tek başıma. Yurda geldim, çantamı, atkımı kaptığım gibi koşarak çıktım. Tok karnına koşmaksa son derce yorucu olmasına rağmen acele etmeye devam ettim. Biletim bile yokken gidiyordum. Belki de tükenmi...
Yaşamı Denemeye Çalışırken Sevmek