Aralık ayı bile bitiyor. Ne kadar hala alışamamış olsam da, Tatvan'da zaman hızlı geçiyor . Neredeyse 1 yıl olacak. Halbuki geldiğimiz ilk günü hatırlıyorum da ne kadar çok kar vardı. Ne ben ne eşim hayatımızda hiç bu kadar kar görmemiştik. Sonra bir baktık ki -17 dereceye aldırmadan market alışverişi yapmaya alışmışız bile hiç söylenmeden :)
İnsan nelere alışmıyor ki. Gerçi ben bir tek Tatvan'a alışamadım o konu ayrı tabii :)
Neyse bu arada günlüğüme tekrardan başladım biliyor musun blogcum. Yatmadan evvel her gece olmasa da ara ara yazıyorum. Yazdıkça kendimi buluyorum. Ve şunu da fark ettim ki, her zaman üzerimde kasvetli bir şekilde duran karamsarligimdan neredeyse eser kalmamış sadece eser bir miktar var tabii :)
Bir de kardeşim teog 1 sınavına girdi. Çok şükür yanında olabildik. Bir de şunu fark ettim kendimde, normalde gece 3'te yatıp sabah 8'de yol yorgunluğunu hala atamamisken kardeşimin sınavı olunca nasıl uyandım hatta o mahmurluga bir de ona kahvaltı hazırladım bilemiyorum :)
Gerçi şaşırmamak lazım, benim gibi uyku aşığı bir insan ve üstelik işi gücü de olmamasına rağmen her sabah 8.30'da uyanıyor ve eşini yolcu ettikten sonra da o sıcacık yatağına gitmek aklına bile gelmiyor :)
Sanırım hepsi sevmekle ilgili. Sevdiklerin için en vazgeçilmez sandığın uykundan bile odun verebiliyorsun. Bu yönden de kendimi aştığım için bazen aklıma gelince ben bile şaşırıyorum çünkü ben bir koala gibi günün 12 saatini uyuyarak geçirebilen ve hatta üniversitedeyken haftasonu tatili için eve geldiğimde saat 15 gibi uyuyup ertesi gün saat 15 gibi uyanabilecek kadar uyku düşkünü bir insanken, bunları başarıyor olabilmek hakikaten benim için göz yaşartıcı bir durum :)
Çok gevezelik ettim ve 18'inde olan ales için çalışmalarıma dönmem gerekiyor. Yeniden görüşmek üzere!
İnsan nelere alışmıyor ki. Gerçi ben bir tek Tatvan'a alışamadım o konu ayrı tabii :)
Neyse bu arada günlüğüme tekrardan başladım biliyor musun blogcum. Yatmadan evvel her gece olmasa da ara ara yazıyorum. Yazdıkça kendimi buluyorum. Ve şunu da fark ettim ki, her zaman üzerimde kasvetli bir şekilde duran karamsarligimdan neredeyse eser kalmamış sadece eser bir miktar var tabii :)
Bir de kardeşim teog 1 sınavına girdi. Çok şükür yanında olabildik. Bir de şunu fark ettim kendimde, normalde gece 3'te yatıp sabah 8'de yol yorgunluğunu hala atamamisken kardeşimin sınavı olunca nasıl uyandım hatta o mahmurluga bir de ona kahvaltı hazırladım bilemiyorum :)
Gerçi şaşırmamak lazım, benim gibi uyku aşığı bir insan ve üstelik işi gücü de olmamasına rağmen her sabah 8.30'da uyanıyor ve eşini yolcu ettikten sonra da o sıcacık yatağına gitmek aklına bile gelmiyor :)
Sanırım hepsi sevmekle ilgili. Sevdiklerin için en vazgeçilmez sandığın uykundan bile odun verebiliyorsun. Bu yönden de kendimi aştığım için bazen aklıma gelince ben bile şaşırıyorum çünkü ben bir koala gibi günün 12 saatini uyuyarak geçirebilen ve hatta üniversitedeyken haftasonu tatili için eve geldiğimde saat 15 gibi uyuyup ertesi gün saat 15 gibi uyanabilecek kadar uyku düşkünü bir insanken, bunları başarıyor olabilmek hakikaten benim için göz yaşartıcı bir durum :)
Çok gevezelik ettim ve 18'inde olan ales için çalışmalarıma dönmem gerekiyor. Yeniden görüşmek üzere!
Yorumlar
Yorum Gönder