Ana içeriğe atla

Kayıtlar

Haziran, 2011 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Benden Önce

Bencildim ben bildiğin küçükken blogcum. Hiçbir şeyi paylaşmayan paylaşmak zorunda kaldığı ucu ertesi gün isteyen, arkadaşında 50 kuruşu kaldığında  dahi içi içini yiyen nasıl alabilirm ki diye düşünen, eşyalarının başına yanlışlıkla da olsa biri zarar verdiğinde nevri dönen bir çocuk.. tabi  orphan  kadar psikopat değildim de ama pek normal de değildim. Ben herkes gibiyim ama biri var ki onun yeri herkesden başka, benden önce gelen biri biriciğim, herşeyim... Dün gece,birlikte izlediğimiz tüm çizgi film kahramanlarından uyduruk bir masal anlatacaktım ona. Söz vermiştim, biraz gecikmeli olsa da  yatağına gittiğimde o çoktan uyumuştu bile. Sonra sabah kalkar kalkmaz abla niye gelmedin ki gece  diye sordu. Yarın anlatacaksın ama diye söz aldı benden. Bu gece hayatta olursam sözümü tutmaya çalışacağım inşallah. Ne kadar çok bahsediyorum ölümden değil mi blogcum? Evet fark ettim hep aklımda hep endişesini duyuyorum ama yazarken daha çok fark ediyorum duyduğum bu endişeyi. Yoksa no

Kararsızlık

Nedense bilmiyorum ama bir duygusallıktır gidiyorum.içimdeki hayaller onların gerçekleşip gerçekleşemeyeceği ihtimali vs.hep dert ederim içimde bunları.Bu aralarda öyle bir buhran içindeyim. Okul bitti tabi ilk yılım ama ileride 4.sınıfta da bitirdiğimde -kısmetse tabi-ne olucak iş mi akademik kariyer mi yada hangi branşda uzmanlaşıcam gibi bilinmezlikler beni bitiriyor.sanırım çok düşünüp dert ediyorum sonra da karar verirken bu tüm seçenekler benim karasızlığıma sebep olabiliyor.Zaten kendimdeki en kötü yan bu kararsızlık.Vermem gereken kararlar üzerinde çok düşünmekten midir buna sebep bilmiyorum. Aslında yanlış yapmamak daha iyisine karar verebilmek için olabilir belki de.En kötü karar karasızlıktan iyidir derler ya belki de kimi zaman bunu düşünerek karar verebilmek lazım. AYSUN DURAN 11.06.11

İstanbul

Pişmanlıklar

Bu yazımda hayatımızdaki pişmanlıklardan bahsedeceğim.neden pişman oluruz öncelikle bundan başlamak istiyorum.Kendimce gözlemlediklerimden yola çıkarak bu konuda fikirlerimden bahsediceğim.  Pişmanlıklarımız sadece yaptığımız işlerin yanlış gitmesinden veya yanlış gidiceğini düşündüğümüzden kaynaklanmaz.kimi zaman hiç yapmadığımız bir şey için üzülürken kimi zaman yapamadıklarımızdan pişmanlık duyarız.Benim hayatımda ki pişmanlıklar neler diye düşündüm. Kimi zaman kırdığım kalpleri, üzdüğüm insanları mı saysam,yoksa yapmam gerekenlere gerektiği kadar önem vermememi mi? Kendimle yüzleşmek için kötü taraflarımı ortaya koymayı seviyorum bunlardan kaçıp görmezden gelmek istemiyorum.Çünkü eğer kendimi sadece iyi biri olduğuma inandırıp sahip olduğum olumsuzluklarıma bahaneler uydurarak ortalarda pollyanna gibi dolaşırsam biliyorum ki ben ben olmam.Beni ben yapan kötülüklerim ve iyiliklerim değil midir zaten.Ne saf iyi ne de saf kötü rolündedir zaten insan.Bu ancak şu y

Merhabalar!

Blog açmaya çok önceleri karar vermiştim hatta bir kaç tane açmıştım ama ne yazık ki devamını getiremedim.Hatta bir yazıdan öteye bile gidemedim.Bu yüzden bu blog benim için ilk ve heyecanverici:)Şimdiki amacım ise buradan içimdeki düşün'celeri bloğuma düzenli bir şekilde düşürebilmek:) Aynı zamanda sahip olduğum fikirleri tasavvur edebilmek için de iyi bir fırsat.Yazmayı da sevdiğim için sanırım bu iş keyifli olacak hadi bakalım hayırlısı :)