Ana içeriğe atla

Kayıtlar

Ocak, 2013 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Bi'çare

 Bir tek ölüme çare yok dediler. Peki ya olumse tek care? Sonra zamanla unutursun daha nelerini göreceksin dediler. Guzel günler görecegini vaadettiler.  Oysa kasttettiklerinin gununu gormek oldugu aklina bile gelmemişti. Daha da sonra, akli da terk etti onu bir daha gelmemek üzere.

Fasıla

Hani radyoda bir şarkının giriş müziğini duyarsın. Hoşuna gider, tanıdık gelir, derken ritim tutmaya başlarsın. Tam kendini vermişken müziğe bir işin çıkar, ayrılmak zorunda kalırsın oradan kısa bir süreliğine. Ya da yayında geçici bir süreliğine aksama olur, frekanslarda bir sorun olur ama sonra çözülür de tekrardan çalmaya devam eder hani. İşte o geri döndüğündeyse aklında kalan ezgilerden devam etmeyi umarsın sonra. Bazen o kadar şanslısındır ki tam da devamına uygun bir yerden eşlik edersin. Sanki senin için yazılmış bir beste gibi. Sanki o boşluğu biliyormuş da, sen mahrum kalma diye geleceğin zamana kadar beklemiş gibi. Bazense kaçırmış olursun. Bir türlü tutmaz dilindekilerle çalınanlar. Sen ne kadar devam ettirmek istesen de, hızlansan da, yetişemezsin. Üstelik bu sefer de o tadını alamazsın. Geç kaldığını kabul edip, sessizce bitişini dinlemek gerekir bazen, keyfin kaçsa da. Bazense sen döndüğünde bambaşka bir şarkı almıştır onun yerini. Belki daha fa

Metamorfoz

Şüphelerim var. Acabalarım... Biraz da yanılıyor muyum endişesinden kaynaklanan sorgulamalarım.. Bazense korktuğum sorgulamalarım. Bildiklerimi sil baştan alacak olmamdan, Alışkanlığa dönüşmüş eylemlerimden ayrılmaktan. Biraz cesaretsizlikten, biraz da dogmalarla örülmüş bir kozada çırpınıyor olmamdan... Ve bu yüzden, söyleyemediğim düşünceler... Halbuki söylemekten korktuğum düşünceleri gün gelir düşünmekten de korkarım değil mi? Ve o zaman, bu korkak tırtılın kozasından çıkıp, uçabilmesi nasıl mümkün olur ki?

Lades!

Tatminsizlikten öte, geride bıraktıklarımdan dolayı böyle hissediyorum. Geride bıraktığım kırıklıklarım, kırgınlıklarım... *** Saçlarımı 6 yaşına kadar kestirmemişti annem. Bebeklikten beri olan haliyleydi. Şimdiki gibi hep uzun olsun ister saçlarımı. Aslında  kesilmesini hiç istemez. Kızının saçlarının kesilmesini, kırılmasını... *** Birinci sınıfa başlayacak olmamdan mütevellit, kısa saçlarıma kavuşmam gerekiyordu artık. Hayatımda hiç makas değmemiş saçlarım için ise endişeliydim. "Anne, canımı çok yakmaz değil mi? Kesilirken çok yanacak mı yoksa canım?" demiştim. Gülümsemişti annem. "Hayır, korkma canın yanmayacak" diye eklemişti. Halbuki ben tatmin olamamıştım bu cevaptan. Sonuçta o da benim bir parçamdı ve benden ayrılırken canımın yanması gerekmez miydi? *** Boynuma pelerini geçirdikten sonra, sandalyenin yüksekliğini ayarladı kuaför. Makası elinde görünce gözlerim doldu, dudaklarım büzüldü. Kuafördeki teyzeler gülmeye başladılar, korkumu a

Sen Kimsin?

Kimilerinin gözünde yer bile edinememiş, itici, kötü, bencil, soğuk ve sayamadığım nice olumsuzluklarla tanınan birisin belki de. Belki de birilerinin hayatında bir sürü güzelliğin kök verme nedenisin. Hatta ve hatta kahramanısın onun. Güvendiği, sevdiği, fedakar gördüğü... Birilerini boşver. Söylesene şimdi sen hangisisin?

Beş'er Hayaller

İlkokul 5.sınıfta oluyorum kimi zaman. Elimde bir hatıra defteri. Cam kenarı, önden 3.sıradayım. "Kalbin kadar temiz bu sayfayı bana ayırdığın için" diye başlayan, sakın beni unutma diye biten cümleler... Ya benim için yazılmış satırlar, ya da benim arkadaşlarım için yazdığım satırlar oluyor elimde. İlerisi için hayaller kuruyoruz, sözler veriyoruz birbirimize... Kurduğum o hayallerden sonra ben nerede olurum acaba sorusu geliyor aklıma. Farkında olmadan, o işe alınırken yöneltilen sorulardan soruyorum. Sanki kendimi hayata alabilmem için gerekliymişçesine. Beş yıl sonra diyorum,  Beş yıl sonra nerede görüyorum kendimi? Düşünüyorum Hep iyi yerler, iyi insanlar hayal ediyorum. Hayallerde kötüler olmaz çünkü. Kötülerin olmadığı tek yerdir hayaller...